NOMOFOBİ-No Mobile Phobia

İlk defa 2008 yılında İngiltere’de yapılan bir araştırma sonucunda literatüre giren Nomofobi (ing. Nomophobia) “cep telefonsuz kalma korkusu” anlamına gelmektedir. Nomofobi rahatsızlığı özellikle başparmak nesli olarak adlandırılan yeni nesil gençlerde görülmektedir (Bu yeni nesle Z kuşağı, dijital yerliler gibi adlarda verilmektedir). Nomofobi özellikle cep telefonlarının kullanımıyla baş göstermeye başlayan bir rahatsızlıktır.

Nomofobi, ilk defa 2008 yılında İngiltere’de Şubat ayında bin kadar cep telefonu kullanıcısının katılımıyla yapılan araştırmada literatüre girmiştir. Bu araştırmaya göre: soruları yanıtlayanların yüzde 66’sı cep telefonlarını kaybetme fikrinin kendilerini “çok bunalttığını” belirtmiştir. Bu oranın 18-24 yaşlarındaki gençlerde yüzde 76’ya çıktığını gösteren ve cep telefonları için güvenlik önlemleri geliştiren SecurEnvoy adlı şirket tarafından yapılan araştırmaya katılanların yüzde 40’ı ayrıca iki cep telefonuna sahip olduğunu kaydetmiştir.

Fransa’da yapılan benzer bir araştırmada da Fransızların yüzde 22’si cep telefonları olmaksızın bir gün bile geçirmelerinin “olanaksız” olduğunu açıklarken, bu oranın 15-19 yaşlarında yüzde 34’e çıkması dikkat çekmektedir.

Türkiye’de Erdem ve ark. (2017)’nın 265 üniversite öğrencisi ve 202 kamu çalışanı (ulaştırma sektörü çalışanları) ile yapmış olduğu nomofobi araştırmasında üniversite öğrencilerinin % 54’ü ve ulaştırma sektöründe çalışanların % 47’sinin nomofobik olduğu, nomofobinin kadınlarda daha yüksek olduğu, yaş ile nomofobi arasında ters yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu, günlük akıllı telefon kullanma süresi ile nomofobi arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir. Türkiye’de nomofobik hakkında yapılan başka çalışmalarda bulunmaktadır.

“Dünya cep telefonsuz günü”nün organizatörü Phil Marso, “Akıllı telefonlarına bağımlı insanları anlayabiliriz, çünkü her şeyleri, tüm yaşamları onun içinde. Şans eseri cep telefonlarını kaybeder ya da bozulursa, kendilerini dünyadan tamamen kopuk hissederler. İnsanlık dışı bir alet. Bir gün sokakta, aradığı sokağı bana sormak yerine akıllı telefonunun ekranındaki haritayı gösterene bile rastladım” demektedir.

Nomofobi’nin belirtileri nelerdir ?

  • İletişim kopukluğu yaşamaktan endişe duymaktadır.
  • Bir saniye bile telefondan uzak kalamamaktadır.
  • Başkalarıyla sürekli mesajlaşmak veya mesajlaşma isteği duymaktadır.
  • Telefonun bağlantısı koptuğunda (şarjın bitmesi, telefonun çekmemesi, internet paketinin bitmesi gibi) panik atak, depresyon, çarpıntı gibi olumsuz durumlar yaşanabilmektedir. Ayrıca baş dönmesi, ani duygu değişimi, bulantı, kusma, titreme, göğüs ağrısı, nefes darlığı, heyecanlanma, kalp atışında hızlanma gibi reaksiyonları görülebilmektedir.
  • Telefonlarını kapatamama, uyurken bile yanlarından ayıramama, yola çıktıklarında ilk baktıkları şey telefonları olabilmektedir.
  • Telefon vücutlarının bir uzantısı gibi olabilmekte ve telefon yanında olmadığında bir uzvunun yok olduğunu hissedebilmektedirler.
  • Birden fazla telefonu yanlarında bulundurabilmektedirler.
  • Fiziksel anlamda bilek ve boyun ağrıları yaşanabilmektedir.
  • Odaklanma sorunu ve dikkat dağınıklığı oluşabilmektedir.
  • Yavaşlığa tahammül edememe ve takıntılı davranışlar (obsesif bozukluk) gözlenebilmektedir.
  • Görünme arzusu ile telefona sık sık başvurmak, ulaşımın var olma sebebi olarak görmektir.

Nomofobi’nin çözüm yolları nelerdir ?

  • Öncelikle telefon kullanıcısının nomofobik olduğuna ikna olması gerekmektedir.
  • Telefondan uzak durmayı hayal etmek ve telefondan uzaklaşmanın nasıl bir şey olduğunu gerçek yaşamda tecrübe etmek.
  • Psikolog veya psikiyatra giderek yardım almak (uzman desteği)
  • Derin nefes alma, yoga ve kas gevşetme gibi rahatlama tekniklerini uygulayarak, ciddi bir fobinin duygusal ve fiziksel belirtilerini ele almanıza yardımcı olabilmektedir.
  • Telefondan uzaklaşıp doğayla sıkı temas kurmak yararlı olmaktadır.